tag:blogger.com,1999:blog-31850265032493808882024-03-12T23:20:47.120-07:00Kilo Almak | Kilo Vermek | Keten Tohumu | Diyet | Kilo Alma |Kilo Almak | Kilo Alma | Kilo Vermek | Keten Tohumu | Diyet | Zayıflama | RejimUnknownnoreply@blogger.comBlogger117125tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-56511794444597862292008-07-15T00:06:00.000-07:002008-07-15T00:08:32.253-07:00Anne adayları ne kadar kilo almalı?Hamilelik döneminde önemli olanın çok kilo almak değil, sağlıklı beslenmek olduğunu söyleyen uzmanlar anne adaylarını uyarıyor<br /><br />Anne adaylarının hamilelik sırasında aldığı aşırı kilolar doğum sonrasında da peşlerini bırakmıyor. Bu nedenle bu özel dönemde sağlıklı beslenmek ve gerektiği kadar kilo almak çok önemli. Doğal olarak, gebelik ilerledikçe iştah da artıyor ve bu iştah artışı anne adayının ve bebeğin yeterli derecede besin almasını sağlıyor. Anne adayı nasıl beslenmelidir ve ne kadar kilo alırsa normaldir? Hamilelikte kilo artışıyla ilgili olarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökmen İyigün bilgi veriyor.<br /><br />NE KADAR KİLO ALINMALI?<br />Gebeliğin doğasında anne adayında ortaya çıkan iştah artışı ve sonrasında gelen kilo artışı vardır. Bu iştah artışı anne adayının ve bebeğinin yeterli derecede besin almasını sağlayan doğal bir yoldur. Gebe bir kadın aldığı günlük kaloriyi artırmalıdır. Bir çok hamile kadın hamilelik öncesinde aldığı kaloriden günlük 300 kalorilik bir artışa ihtiyaç duyar ve hamileliği süresince de kilo alır. Boyu ve kilosu orantılı bir kadın için hamilelik süresince alınması gereken ortalama kilo 12.5 olup bu değer önerilen 11 ila 16 kilo arasındadır. Fakat boyu kilosuyla orantılı olmayan daha zayıf olan kadınlar için önerilen kilo artışı 18 kg.’dır. Şişman kadınlar için önerilen kilo artışı 7 ila 11 kg.’dır. Şişman kadınlar hamilelik süresince ne diyet yapmalı, ne de kilo kaybetmeye çalışmalıdır.<br /><br />EMZİRME İÇİN GEREKEN ENERJİ<br />Annedeki kilo artışı hamilelik süresince anne ve bebek arasında ayrı bir şekilde paylaşılır. Annede yağ, hamileliğin erken dönemlerinde depolanır ve gebeliğin ortalarında besin depolanması en yüksek seviyeye ulaşır. Bu erken depolanma işleminin, hamileliğin son 10 haftasında hızla büyüyecek olan bebek için gerekli olabilecek enerjiyi sağlamak için yapıldığı düşünülmektedir. Hamileliğin son döneminde bebeğin hızlı gelişimi için ihtiyaç duyulacak enerji ve anne adayının artan metabolik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gebeliğin ortalarında plasental büyümede ve organların ağırlıklarında hızlı bir artış yanında kan yapımında da hızlanma görülür. Hamileliğin erken döneminde depolanan ve hamilelik süresince kullanılmayan yağ deposu emzirme için gerekli olan enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılır.<br /><br /><br />SAĞLIKLI BESLENİN<br />Sağlıklı beslenme, fazla kilo almadan gerekli besin ve kaloriyi almak için iyi bir yoldur. Örneğin; patates cipsleri, soda ve çikolata yerine meyve, yoğurt ve şekersiz tahıl yemek gerekli besinleri almak için ideal bir yoldur. Gebeliğin ilk üç ayında, yani 1. trimestr döneminde 1.3 kg. ila 3.6 kg. ve bundan 1 hafta sonra da 400-450 gr. Alınması en idealidir. En hızlı kilo artışı son 3 ay içerisinde olur. Bebek doğduktan 1 ya da 2 hafta sonra yaklaşık olarak 8-9 kilo kaybetmelisiniz.<br /><br />Eğer gebelik süresince aşırı kilo almadıysanız hamilelik öncesi kilonuza 4-6 ay içinde geri dönmeniz oldukça normaldir. Nadiren de olsa bazı kadınlarda gebeliğin son haftalarında sıvı birikimi görülür. Bu sıvı birikimi bir haftada aşırı kilo almaya ve ayaklarda ve yüzde ödem oluşmasına sebep olabilir. İşte bu nedenlerden dolayı doktorunuz her hafta sizi muayene ederek kilo artışınızı ve sağlığınızı kontrol etmelidir.'Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-15937343519116648762008-07-15T00:04:00.000-07:002008-07-15T00:06:55.947-07:00Kilo Almak İçin...Kilo almaya yardımcı ürünler var mı? Evet, kilo almaya yardımcı ürünler var; aminasit preparatları gibi. Ancak, bu tür tabletler bilinçli bir şekilde kullanılmalı. Ayrıca, arı poleni veya kişideki eksikliğe bağlı olarak doğru mineral ve vitamin takviyeleri de kullanılabilir.<br /><br />* Kilo alırken bunun orantılı olması için nelere dikkat edilmeli? Bu tamamen kişinin kemik ve kas yapısıyla ilgili. Doğru kilo alımlarında yağ dokusunun artmasının yerine, aynı oranda kas yapısının artması ve vücut yağının da normal seviyeye gelmesi önemli. Hafif egzersizler alınan kilonun dengeli dağılımına yardımcı olur. Ama kişinin fizyolojik özellikleri, genetik yapısı, hareketliliği de bu konuda bir etken olacaktır.<br /><br />* Kilo aldıran özel bir karışım var mı? Her kişinin vücut yapısı nasıl kilo verirken farklı ise, kilo almada da kişiye özeldir. Bu nedenle, kişiye özgü hazırlanmış bir program ile başarıya ulaşılabilir. Hazır meyve suyu yerine taze sıkılmış bir meyve suyunu tüketmek, hazır reçel yerine ev yapımı doğal bir reçel tüketmek kişi için daha besleyici olacaktır. Tatlı olarak sütlü veya meyveli tatlılar tüketilebilir. Bu tatlıların üzerine ceviz, badem veya fındık eklenebilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-34506997346720305172008-04-15T19:05:00.002-07:002008-04-15T19:07:14.710-07:00Diyabetik BeslenmeDiyabet hastalığı karbonhidrat metabolizmasındaki aksaklıktan ortaya çıkmaktadır.<br />Vücuda alınan besinlerin kırılıp vücudun ana enerji kaynağı olan glikoza çevrilmesi gerekmektedir.<br /><br />Glikozun, hücrelere nüfuz edebilmesi için pankreastaki beta hücrelerinin salgıladığı insülin hormonuna ihtiyacı vardır. Diyabet hastalarının pankreasları ya çok az insülin salgılar ya da hiç salgılamaz veya vücut, salgılanan insüline tepki vermez ve glikoz kanda kalır, hücrelere aktarılamaz. Hücrelere aktarılamayan bu glikozun kanda dolaşımı kalp, göz, böbrek ve sinir hastalıklarına yol açabilir.<br /><br />Diyabet hastalarının beslenmesi aslında düşünülenin aksine hiç de o kadar zor değildir. Yapmaları gereken hepimizin yapması gerekenden çok da farklı değildir; kendilerine dikkat etmek.<br /><br />Diyabet hastalığının tedavisinde dikkat edilmesi gereken belli başlı dört husus vardır. Zaten bunlar sağlıklı bir yaşam için herkesin göz önünde bulundurması gereken hususlardır.<br /><br />1) İdeal vücut kilosunun korunması:<br /><br />Büyükten küçüğe, kadın erkek herkesin dikkat etmesi gereken genel geçer sağlık kuramı.<br /><br />2) Diyabetik bir diyet uygulamak:<br /><br />Doğru diyeti uygulamak, diyabet hastaları için çok önemlidir. Hastaların uygulayacakları diyet kişiye göre değişebilir. Diyetin yapısını değiştirebilecek hususlar kişinin yaşı, cinsiyeti, fiziksel ve zihinsel aktivite miktarı, mevcut kilosu ve vücut yapısı olarak sıralanabilir. Genelde vücuda alınan karbonhidrat miktarı %50 civarında olmalıdır. Diyabet hastalarının aldıkları karbonhidrat miktarına dikkat etmeleri gerekir çünkü vücuda alınacak karbonhidratlar kandaki şeker miktarıyla doğru orantılıdır. Alınan karbonhidrat ne kadar düşük olursa kandaki şeker miktarı da o kadar düşük olacaktır.<br /><br />Diyabet hastaları arzu ettikleri zaman istedikleri kadar soda, çay, kahve ve light veya şekersiz içeceklerden içebilirler. Şeker yerine tatlandırıcı kullanılmış şekerlerden yiyip, şekersiz veya tatlandırıcılı sakız çiğneyebilirler.<br /><br />3) Düzenli egzersiz:<br /><br />Düzenli egzersiz yapmak, günün belli saatlerini kendimize ayırıp formumuzu korumamız, zihinsel ve bedensel dinginliğimiz için çok önemlidir. Bu kural diyabet hastaları için de geçerlidir.<br /><br />4) Gerek duyulduğunda insülin tedavisi:<br /><br />Bazı diyabet hastalarının insülin tedavisine de ihtiyaçları vardır ama bu tüm diyabet hastaları için gerekli değildir. İnsülin direkt deri altına enjekte edilir; hap şeklinde alınması mümkün değildir; çünkü midedeki sindirim enzimleri vücuda alımı gerçekleşmeden insülini parçalar.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-87568783491500960092008-04-15T19:05:00.001-07:002008-04-15T19:05:44.222-07:00Serious MASS nedir?Serious MASS, istediğiniz fiziğe kavuşmanız için gerekli içeriği fazlasıyla sunar.Her serviste en kaliteli karbonhidratlardan elde edilmiş tam 1250 Kalori. Serious MASS’ın formülasyonu ayrıca çok güçlü bir protein karışımı (Peynir altı suyu protein konsantresi, Kazeinat ve Yumurta Albümini) + Glutamin + Creatine + Choline + Inositol ile güçlendirilmiştir.Sağlıklı antreman için ihtiyacınız olan şey sağlıklı ve dengeli beslenmedir. Serious MASS’in benzersiz içeriği çok güçlü bir vitamin-mineral profili ile tamamlanmıştır. <br /> Nasıl kullanılır?<br />2 ölçek ürünü 400 ml su veya az yağlı süte karıştırıp antreman öncesi için.<br />Kullanmadan önce beslenme uzmanına danışmanızı tavsiye ederiz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-20395143144541867882008-04-15T19:04:00.000-07:002008-04-15T19:05:13.681-07:00BESLENME İLE İLGİLİ TAVSİYELER1- Daha çok Protein yeyin :<br /><br />Kasın yapılaşması ve fonksiyonlarını yerine getirebilmesi açısından ilave olarak alınan protein, kandaki şeker seviyesi düştüğünde ağırlık antremanlarında metabolizma tarafından yakıt olarak kullanılır.Tavuk,hindi,balık,yağsız et,yumurta beyazı ve yağsız süt gibi düşük yağlı hayvansal gıdalar seçin.En iyi sonuçlar için, antremandan sonraki bir saat içinde 30-40 gr protein tüketin.<br /><br />Vücudun protein ihtiyacını tam manası ile karşılamak için temel amino asitleri bünyesinde fazlası ile bulunduran hayvansal kaynaklı proteinler tercih edin.Eğer vejeteryan iseniz, gereken proteini çeşitli besinlerden sağlayabilirsiniz.Bu arada sadece hayvansal kaynaklı besinlerde bulunan B12 vitaminini de ihtiyacınız kadar almaya özen gösterin.<br /><br />2- Antremandan sonra daha çok Karbonhidrat tüketin :<br /><br />Ağırlık kaldırdığınızda vücudunuz yakıt olarak karbonhidrat şekeri kullanır.Antremandan sonra kanbonhidrat alımını arttırmanız kaslara tekrar glikojen yüklenmesini hızlandırır.Bu size günün geri kalanı için enerji sağlar.<br /><br />3- Bir antremandan sonra basit şeker tüketin :<br /><br />Basit şekerler (fruktoz=meyve şekeri) etkili insülin salgılayıcılarıdırlar.Dinlenme anında, yüksek insülin seviyesi daha fazla yağ depolanması anlamına gelmektedir.Fakat egzersizden hemen sonra yüksek insülin seviyeleri, daha hızlı iyileşmeye ve daha fazla kas gelişimine imkan sağlarlar.<br /><br />4- Bir günde üç büyük öğün yerine altı küçük öğün yeyin :<br /><br />Bu sağlam bir besin desteği sağlar ve yağ depolamasını hızlandıracak aşırı yüklemeyi önler.<br /><br />5- Her öğünde Lifli birşeyler yeyin :<br /><br />Lifli besinler, daha az insülin ve daha fazla yağ kaybına sebep olacak karbonhidratlardan gelen şeker sindirimini yavaşlatır. Bu ayrıca yağ emilimini sınırlandıran sindirim sürecinide yavaşlatır. Düşük kalorili lifli besinler; baklagiller ve sebzelerdir.<br /><br />6- Günün son öğününde karbonhidrat alımını yarıya indirin :<br /><br />Vücudunuzun karbonhidratlara tepki olarak geceleyin insülin salımını arttırır.Yüksek insülin seviyesi yağ depolanmasıyla doğru orantılıdır.<br /><br />7- Son öğününüzden kıstığınız karbondihidratları ya günün ilk öğününde yada antreman sonrası öğünde alın : <br /><br />Bu iki öğün ki günün en önemli öğünleridir, karbondihidratların yağa dönüşme olasılığının en az olduğu zamanlardır.<br /><br />8- Kafein, L-Carnitin ve Hidroksisitrik asit'i deneyin :<br /><br />İlk ikisi yağ yakımını hızlandırır, üçüncüsü ise yağ depolanmasını durdurur; <br /><br />Kafein : <br />Dokulara daha çok oksijen sağlayarak aerobik dayanıklılığı arttırır ; Ayrıca metabolizmanın ilk adımı olan doğal andrenalin salgılanma oranını arttırır Aerobik çalışmasından önce bir fincan kahve için.<br />(150 - 300 mg kafein) <br />L-Carnitine :<br />Vücudunuza yağı yakmasında yardımcı olan bir katelizördür. Aerobik egzersizleri boyunca karbondihidrat depolarının azalması sonucu yağ hücreleri kana yağ asitleri salar.Bunlar kas dokusuna L-Carnitine ile taşınır ve yakıt olarak kullanılır. Kardio egzersizinden önce 1000 mg L-Carnitine alın.<br /> <br />Hidroksisitrik asit :<br />Meyvelerden elde edilen doğal bir bileşiktir bir seferde çok fazla karbondihidrat tüketmek ATP-Sitrat lyase olarak adlandırılan ve vücut yağının oluşmasına yardımcı olan bir enzimin salgılanmasına sebep olur.HCA yağ depolanmasını zorlaştırarak geçici olarak bu enzimi engeller.Her öğünden 20 dak. önce 1000 mg alın. <br /><br />Yeterli Miktarda Sıvı Almanın Kolay Yolları :<br /><br />1- Egzersizden 30 dakika evvel 2-3 bardak su için ve egzersiz sırasında her 30 dakikada bir bardak su için.Egzersizden hemen sonra 2-3 bardak daha için.<br /><br />2- Sıvı alımını bir güne yayın.<br /><br />3- Her gün 2 bardaktan fazla çay yada kahve içmeyin.Kafein su kaybını ve dehidrasyonu artırır.<br /><br />4- Bir günde iki kutudan fazla gazlı içecek tüketmeyin.Bunlar extra kafein içerirler ve içlerindeki şeker su emilimini engeller.<br /><br />Aktif Bir İnsanın Besin Piramidi<br /><br />Yağ: %10-%35<br />Kaynaklar: Et çeşitleri, tereyağı, tüm yağlar (balıklardan elde edilen omega-3 yağ asitleri dahil)<br /><br />Protein: %25-%35<br />Kaynaklar: Yumurta beyazı, tavuk göğsü, hindi göğsü, balık, yağsız biftek, düşük yağlı günlük besinler.<br /><br />Karbonhidrat: %50-%65<br />Kaynaklar: Yulaf ezmesi, lifli besinler, pirinç, tahıl, meyve ve sebzeler.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-86612068363424831752008-04-15T19:03:00.000-07:002008-04-15T19:04:08.521-07:00KİLO ALMAKilo alma çabaları da aynı kilo verme kuralları gibidir. Burada da bilimsel kuralları uygulamak ve kilo vermede olduğu gibi yavaş kilo alınmasını hedeflemek önemlidir.<br /><br />Araştırmalara göre bir sporcunun kilo kazanması haftada 300-600 gr civarında olmalıdır. Bunun aşağısı veya yukarısı pek iyi sonuçlar vermemektedir. Bunun için temelde, genel olarak günlük enerji gereksinimine ilave edilecek 1000 kalori fazlalık yeterli olacaktır. Egzersiz programlarında çalışma açısından da, her kas grubu için az hareket, az set ve tekrarlar uygulanacaktır. Beslenmeye gereğinden fazla yer vermek ise, gereksiz yağ birikme sorunu yaratacaktır.<br /><br />Burada amaç kas kütlesinin artmasını sağlamaktır. Bu nedenle kilo artışı, uygulanmakta olan sporla birlikte yürütülürse sağlıklı ve verimli olacaktır. Aksi halde fazla kalori alımından dolayı sağlanan kilo artımı yağlanma sorunu yaratacaktır.<br /><br />Kilo verme programlarında olduğu gibi, kilo alma çalışma ve tekniklerinde de önemli olan temel unsur öğün sıklığı ve beslenme maddelerinin çeşididir. Mutlaka iyi bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve 3 ana öğün dışında iki kez de ara öğün alınmalıdır. Bu öğünler de genellikle çeşitli besinlerden alınan kaliteli protein ve karbonhidrat içeren yiyeceklerden oluşmalıdır.<br /><br />Bitkisel proteinlerde, vücut için hayati önemi olan amino asitler bulunmadığından, hayvansal proteinlerce zengin bir beslenme uygulanmalıdır. Ancak maddi sorunlar nedeniyle, hayvansal proteinlere ağırlık verilememesi durumunda, beslenmeyi en azından günde 1 kilo kadar sütle takviye edip, buna 1 yumurta ilavesi ile bu eksiklik giderilebilir. Vejeteryenler'in ise sportif aktiviteleri bu nedenle sorun olabilir. Bunu gidermek için, fındık, ceviz gibi kuru yemişleri, tahıl, baklagiller ve çeşitli kök bitkileri birarada beslenme programlarına alarak, eksik amino asitleri tamamlayıcı bir, çeşitli gıda uygulamasına gidebilirler.<br /><br />Büyüme çağında spor yapanlarda ise beslenme daha çok önem kazanmaktadır. Aileler genellikle çocuklarının spor yaptığını düşünerek düzgün ve çeşitli besinler içeren sofralar hazırlarlar. Fakat aile yaşantısı düzenli olmayan yetişme çağındaki sporcular tek yönlü dengesiz beslenme alışkanlıkları ile karşı karşıya kalırlar. Örneğin sandviçler, hamburger, lahmacun, tost vb. gibi yiyecekler temel besin haline gelmektedir. Hatta normal aile yaşantısı olanlar dahi bu tür beslenme alışkanlıklarını sürdürmektedirler. Bu durumlarda dahi beslenme mutlaka protein içeren yiyeceklerle takviye edilerek, eğitici ve yöneticilerin de konuyu takip etmek suretiyle, beslenmenin normal hudutlar içine alınmasını sağlamaya çalışarak takip etmesi mümkündür.<br /><br />Bunların dışında yiyeceklerin mutlaka temiz ve beklememiş olması, vitamin içeriğinin de korunmuş olması çok önemlidir.<br /><br />Kilo almak için beslenme ürünleri :Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-66396193545793194562008-04-05T19:25:00.000-07:002008-04-05T19:26:48.662-07:00Özel Besinler<strong>Yağsız Kas Geliştirme</strong><br />Kas kütlenizi geliştirmek iki şeye bağlıdır. İlk olarak toplam kalori alımını arttırmalısınız böylece daha yoğun ağırlık antremanına yakıt sağlamak için yeterli enerjiye sahip olursunuz ikinci olarak yeni kas dokuları oluşumu için daha fazla protein almalısınız.<span class="fullpost"> <br />Yağsız bir kas kütlesi elde etmek için beslenme oranınız; %50 karbondihidrat, %35 protein, %15 yağ olmalıdır. Uygun miktar kalori alımını belirlemek için aşağıdaki yöntemleri takip edin. Şunu aklınızdan çıkarmayın ki, bu kurallar %12 yada daha az oranlı vücut yağına sahip erkekler için dizayn edilmiştir. Vücut yağınız daha da yüksekse o zaman ilk olarak yağlardan kurtulmaya konsantre olun. Vücut yağınız daha az olduğunda, kalori alımını arttırabilirsiniz.<br /><br /><strong>Daha Fazla Kas Geliştirmek İçin Özel Besinler</strong><br />Ne yediğinize çok dikkat etseniz bile fizik ve performansınızı geliştirmek için ekstra yollarda vardır. Aşağıdaki ürünler mümkün olduğu kadar çok kas gelişmesine yardım ederler. </span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-45314194938013953072008-04-05T19:23:00.002-07:002008-04-05T19:25:39.100-07:00Besin ÖzleriTemel gıda maddelerinin haricinde çok daha önemli ve değerli besin özleri vardır. Bu da daha çok amatör yada profesyonel spor yapanları yakından ilgilendiren bir konudur.<br /><br /><strong>L-KARNİTİN :<br /></strong>Özellikle yağ maddelerinin değişiminde önemli fonksiyon ve işlevlere sahiptir. Bu nedenle hem spor yaparken hem de diyet uygularken büyük anlam taşımaktadır.<span class="fullpost"> Vücut yağ yakmak istediği zaman derhal yağ deposunu harekete geçirir ve böylece enerji üretmeye başlar. Vücudun enerji üretmeye başladığı yerler Mitokhondria dediğimiz küçük enerji santral hücreleridir. İnsan vücudu bu transfer mekanizmasını, yağı tek başına hücre duvarından ve Mitokhondria enerji santralinden geçirirken mükemmel şekilde tamamlar. Karnitin adeta yağı sırtında taşıyarak hücrelerin içine yerleştirir. Karnitin, vücut tarafından alınan besinlerin bünyesinde bulunan amino asitlerden oluşturulur ve ayrıca bazı besinlerde özellikle "et" içinde hazır bulunmaktadır. Bu yüzden carnus=et olarak bilinir.<br /><br />Peki neden özellikle ilave olarak Karnitin?<br />Normal şartlar altında kendine has hazırlanmış ürünlerin veya diğer besinlerin içermiş olduğu Karnitin yeterlidir. Ama diyet halinde iken insanın bünyesinde yükselen yağ gelişim maddeleri vücuttan Karnitin eksikliğinden dolayı daralarak (zor) atılır. Bunun sebebi, vücudun kendine ait Karnitin rezervinin yetersiz kalmasıdır. Bu nedenle ilave olarak alınması gereken Karnitin yağın transferini üstlenmiş olur ve vücutta rezervde olan karbonhidrat miktarı korunur.<br /><br /><strong>JELATİN :<br /></strong>Jelatin, yüksek derecede Hidroksiprolin içerikli bir proteindir. Kıkırdak, katılgan dokular, deri, saç ve tırnaklar için esas yardımcı ve destekleyici bir nevi amino asittir. Gerçi vücut amino asitleri kendi bünyesinde oluşturmaktadır ama bunların uygun bir şekilde anabolizma edilmesi gerekmektedir. Antreman sırasında eklem problemlerinin çözümüne ve kıkırdak yenilenmesine oldukça destek sağlar. Ayrıca yapılaşma proteinlerine yüksek derecede yardımcı olur. Kollagen-Protein'den oluşan Hidrolisat diye adlandırılan maddelerin Jelatin içinde bulunmasına dikkat ediniz. Çünkü vücut tarafından daha kolay ve daha iyi bir şekilde değerlendirilir.<br /><br /><strong>LESİTİN :</strong><br />Lesitin' in anlamı yağ çeşitleri ile bağlantılıdır (Fosfolipide). Hücrelerin yapılaşmasını sağlar ve böylece beyin ve sinir sistemlerinin fonksiyonlarına büyük fayda ve destek sağlar. İnsan vücudu bu özü kendi bünyesinde üretebilir veya alınan gıdalardan tedarik eder. Strese karşı ve yoğun antreman sonrası gıdalarla alınmalıdır.<br /><br /><strong>KREATİN :<br /></strong>Araştırmalar sonucunda yaban kedilerinin kas hücrelerinde yüksek derecede Kreatin-Fosfat üretilmekte olduğu belirlenmiştir. Bu anlayışı insanlara aktarmak gerekirse yoğun spor yapan ve vücut geliştirme ile uğraşan kişiler için büyük bir anlam taşımaktadır. Vücut, karbonhidrat ve yağ yakarken ayırdığı enerjiyi kendi bünyesinde depolayarak Adenosin-tri-fosfat (ATP) yapımında kullanır. ATP moleküllerinin bölünmelerinden elde edilen enerji vücudun enerjiye ihtiyaç duyduğu bölgede kullanılır. Yoğun çalışma veya spor sonrası ATP kasların ihtiyaçlarına cevap veremez ve acilen Kreatin-Fosfat gereksinimi doğar. İlave olarak alınan Kreatin kendini hemen depolar ve ihtiyaç esnasında kullanıma girer. Kreatin alımından sonra depolanan Kreatin-Fosfat miktarında artma gözlenir ve bu da derhal kas hücrelerine giderek daha uzun ve ağır olan antremanlarda başarılı ve performanslı bir gelişim sağlar. Amerika ve İsveç' te yapılan araştırmalar göstermiştir ki, Kreatin-Fosfat miktarındaki artma antreman seviyelerinde %30 yükselme sağlamakta ve çok daha kısa zamanda yağ bağlamadan kaslarda ortalamanın üzerinde bir gelişme gözlenmektedir.<br /></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-72806662765778609552008-04-05T19:23:00.001-07:002008-04-05T19:23:55.648-07:00Şişmanlama DiyetiSABAH<br />2 orta dilim ekmek, 2 kibrit kutusu kadar beyaz veya kaşar peynir, 4-5 adet zeytin, 2 yemek kaşığı kadar pekmez veya reçel, domates, salatalık, biber.<br /><span class="fullpost"> <br />ARA<br />1 su bardağı süt (2 yemek kaşığı pekmez ile), 5 adet tuzlu bisküvi, 1 adet meyve.<br /><br />ÖĞLE<br />1 kase domates çorbası (kaşarlı), 1 porsiyon etli sebze yemeği, 1 porsiyon pilav veya makarna, 2 orta dilim ekmek, 1 kase yoğurt, 1 adet meyve.<br /><br />ARA<br />1 porsiyon fıstıklı tel kadayıf.<br /><br />AKŞAM<br />1 kase çorba, 1 porsiyon kurubaklagil yemeği, 1 porsiyon pilav veya makarna, 100 gram ızgara et, ton balıklı salata, 2 orta dilim ekmek, meyve.<br /><br />GECE<br />1 su bardağı süt (2 yemek kaşığı pekmezle), 4-5 adet bisküvi, meyve. </span>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-51011232192550601842008-04-05T19:22:00.001-07:002008-04-05T19:22:39.927-07:00Kilo Alma DiyetiYaz geldi mi etraf diyet önerilerinden geçilmez oluyor. Gazetelerde zayıflama üzerine yazı dizileri, bedava el kitapçıkları, Hollywood diyetleri, Hülya Avşar tarifleri vs. vs. vs… Ama herkesin derdi kilo vermek mi? Hiç zayıflıktan şikayet eden yok mu? <span class="fullpost"> <br />Tabii ki var! Kilo vermek ne kadar zorsa bazı insanlar için bunun tam tersini yapmak da ayrı bir sorundur. Bu yazımızda sağlıklı kilo alma yöntemlerinden bahsedeceğiz. <br /><br />1. Günlük beslenme programınızı yaparken, miktarı az, enerji değeri yüksek yiyecekleri tercih etmeniz gerekir. Örneğin 1 kase sütlü tatlının içine 2 yemek kaşığı eklenmiş ceviz , porsiyon miktarını değiştirmez ama enerjisini artırmış olur.<br /><br />2. Enerji ihtiyacımızı özellikle protein, vitamin ve mineral değeri yüksek olan yiyeceklerle karşılamalıyız. Kahvaltılarımızın vazgeçilmez içeceği olan çay yerine bir tatlı kaşığı pekmez ile hazırlanmış süt veya taze sıkılmış meyve suyu tüketerek, sabah içeceğimizin hem kalori hem de besin değerini yükseltmiş oluruz.<br /><br />3. Yemeklerinizde bol baharat kullanın. Özellikle kırmızı biber , nane , kimyon iştahınızın açılmasını sağlar. <br /><br />4. Yemeklerden önce veya yemeklerle birlikte su içmeyin. Çünkü yemeklerle birlikte alınan su erken doymanızı sağlar. Günlük almanız gereken 2 litre suyu yemeklerden sonra veya öğün aralarında tercih edin.<br /><br />5. Sağlıklı kilo artışını abur cubur yiyeceklerle değil besin değeri yüksek gıdalar ile sağlamak en doğru yoldur. <br />Örneğin, balık , süt , yoğurt , peynir sıklıkla tüketmeniz gereken gıdalar arasında olmalıdır.</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-48583989362448531742008-04-04T16:30:00.000-07:002008-04-04T16:31:03.834-07:00Diyet İlkeleriDiyet boyunca kararlı ve sabırlı olmalısınız! <br />Her şeyin başı sağlıklı olmaktır ve bu da ancak uzun bir süreç içerisinde mümkündür. <br /> <br /> <br />Belli bir tarz dahilinde, genellikle kilo vermek amacı ile yapılan yeme ve içme davranışlarının tümüne diyet diyoruz. Bazı durumlarda kilo almak için ya da vücuda giren besinlerin miktarını düzenlemek için de diyet uygulanmaktadır.<span class="fullpost"><br /><br />Genellikle vücuttaki fazla yağ miktarını azaltmak ve vücut ölçülerini istenilen kıvama getirmek için belli bir plana bağlı kalarak yediklerimize dikkat ederiz. Bu amaca yönelik birçok farklı zayıflama diyeti bulunmaktadır. Bunların içinden bünyenize en uygun olanını bulmalısınız. Unutmayın, herkesin metabolizması ve hayat tarzı farklıdır. Bunun sonucu olarak da herhangi bir tanıdığınız için mucizeler yaratmış bir diyet, sizin vücudunuzda aynı etkiyi göstermeyebilir.<br /><br />Bilimsel Diyet Prensipleri<br /><br />Başarılı bir zayıflama diyeti, vücuda alınan kalori ile vücuttan atılan kalorinin hesap edilip, yemek yeme düzeninin ona göre kurulmasından geçer. Vücuda alınan kalori vücudunuzun yaktığından daha az ise zaman içinde vücuttaki yağlar yakılmaya başlanacak ve bu da kilo kaybıyla sonuçlanacaktır.<br /><br />Kalori dengesini sağlamak, vücuda alınan besinleri sınırlamak veya besinlerin dağılımını kontrol etmekle mümkündür. İştahınızı etkileyen teknikler fazla yemek yeme isteğinize etki ederek vücuda alınan kalori miktarını sınırlayabilir. Midenizi dolduran ve tokluk hissi veren besinlerle, birtakım iştah kapatıcı bitkisel ilaçlarla ve egzersiz yaparak sağlıklı bir şekilde kilo verebilirsiniz.<br /><br />Egzersiz ve form tutma programlarının temeli, vücuttan atılan kalori miktarına etki etmektir. Sağlıklı bir diyetle uygulandığında düzenli egzersizin kilo kaybına olan katkısı kanıtlanmış bir gerçektir.<br /><br />Günlük aldığınız kalori miktarı, harcadığınız kalori miktarından 500 kalori eksik olduğu takdirde, 1 haftanın sonunda 454 gr. yağ yakmış olursunuz.<br /><br />Zayıflama diyetlerinde, kas erimesini önlemek için ağırlık çalışabilir veya protein ağırlıklı beslenebilirsiniz.<br /><br />Kalori hesabı yaparken tek tip beslenme yerine, her besin grubundan yeterli miktarda aldığınızdan emin olmalısınız. Meyve, sebze, Mavi Yeşil Yağsız süt ve diğer süt ürünlerini tüketmeyi asla ihmal etmemelisiniz. </span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-86540101442025676872008-04-04T16:28:00.000-07:002008-04-04T16:30:13.054-07:00Doğru Uzmanı BulmaDiyet yaparken bir uzman bize nasıl yardımcı olabilir? <br />Hepimiz az çok diyet prensiplerini, diyet yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğini biliyoruz. Ama yardım şart! <span class="fullpost"> <br /><br />Kilo vermek başlı başına planlı ve programlı olmayı gerektiren bir süreçtir. Diyet yapmaya karar verdikten sonra bir diyetisyenin yardımıyla almanız ve almamanız gereken besinlerin bir listesini oluşturabilirsiniz. Hangi besinlerden ne kadar almalısınız? Uzman kişi sizin için en uygun olan diyeti bulmaya yardımcı olur, bunu bir programa oturtur, hatta zaman zaman gereğinden fazla kilo vermenizi önleyebilir.<br /><br />Doğru bir uzman, size sizin tercihleriniz üzerinden bir plan hazırlar. Bunun için size kişisel tercihlerinizle ilgili bir çok soru soracaktır. Hangi yiyeceklerden hoşlandığınızı, hangilerinden sakındığınızı, beslenme alışkanlıklarınızı, çalışma saatlerinizi gözüne alarak sizin için en verimli diyeti hazırlayıp uygulamanıza yardımcı olur.<br /><br />Diyetisyenlerin size yardımcı olabilmeleri için onlara karşı dürüst olmanız gerekmektedir. Genellikle sizden günlük yediklerinizin bir listesini isterler. Bu listeyle neyi ne kadar uyguladığınızı tespit edip, listede yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda sizinle listeyi tekrar gözden geçirip, yeni alternatifler sunarlar. <br /><br />Diyetisyenler, standart diyetler yerine kişiye özel diyet listeleri hazırlarlar. Bu kilo vermenin en önemli ilkelerinden biridir. En az kaloriyi alarak değil, yapınıza en uygun olan diyeti uygulayarak zayıfladığınızda, kilo vermek sizin için bir işkence olmaktan çıkar. Hem sağlıklı hem de motivasyonunuzu yüksek tutarak istediğiniz forma kavuşabilirsiniz.<br /><br />Şimdiye kadar kendi başınıza bir takım diyetler uyguladıysanız ve elle tutulur bir başarı gösteremediyseniz neden bir uzmanın yardımına başvurmayasınız?<br /><br />Başarılı olamayışınız birçok faktöre bağlı olabilir. Bu faktörler biyolojik veya psikolojik olabilir. Diyetisyeniniz öncelikle sizden bazı tıbbi testler isteyecektir. Testlerin sonucuna göre; eğer kilo veremeyişiniz biyolojik nedenlere bağlıysa bu durum göz önüne alınarak diyetisyeniniz tarafından sizin biyolojik yapınıza en uygun diyet programı belirlenecektir. Kilo veremeyişiniz psikolojik nedenlerden kaynaklanıyorsa, bu nedenler gündeme getirilerek onlar üzerinden bir program hazırlanacaktır. Varsa motivasyon eksikliğiniz giderildiğinde, en doğru şekilde fazla kilolardan kurtulmanız için artık hiçbir bahaneniz kalmayacak!</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-4562489774830151872008-04-03T15:47:00.000-07:002008-04-03T15:49:41.443-07:00Vejetaryen BeslenmeHayat tarzı olarak vejetaryen beslenme Vejetaryen beslenme genel olarak et yememek olarak bilinse de kendi içinde bir çok çeşide ayrılır<br /><span class="fullpost"><br /><strong>Nedir?</strong><br />Vejetaryen beslenme genel olarak et yememek olarak bilinse de kendi içinde bir çok çeşide ayrılır. Veganlar hayvansal hiç bir gıdayı yemezler, bunlara süt, peynir ve bal gibi gıdalar da dahildir. Lakto-, ovo-, lakto-ovo vejetaryenlerin yiyecek grupları Latince kelimelerden anlaşılır. Lakto süt, ovo ise yumurta demektir. Lakto vejetaryenler süt ürünleri, ovo vejetaryenler yumurta, lakto-ovo vejetaryenler ise süt ürünleri ve yumurtayı birlikte tüketebilirler.<br /><br />Makrobiotik beslenme Çin tedavi yöntemleri ile aynı felsefeyi paylaşır. Makrobiotik olarak beslenen insanlar işlenmemiş yiyecekleri tüketir ki bunlara un ve tatlandırıcılar da dahildir. Diğer bir vejetaryen sınıfı fruteryen olarak adlandırılır. Bu kişiler sadece bitkisel kaynaklı, bitkiye zarar vermeden elde edilmiş ürünleri yerler. Bu çeşit beslenmede yenebilecek ürünlere bir kaç örnek meyve, kuruyemişler ve çekirdeklerdir. Bunlara ek olarak zaman zaman vejetaryen beslenmeyi seçenler de vardır. Gittikçe artan vejetaryen yanlısı sağlık haberlerinin bu gelişmede büyük payı olduğu kaçınılmaz.<br /><br />Hayat tarzı olarak vejetaryen beslenme:<br />Eğer vejetaryen olarak istiyorsanız ve çeşidine karar veremiyorsanız, neden vejetaryenliği çekici bulduğunuza karar vermeniz gerekir. Her yeni vejetaryen motivasyonlarını düşünüp hayat tarzına en uygun düşeni seçmeye dikkat etmelidir.<br /><br />Vejetaryen beslenmede en önemli problem alınan protein miktarında azalma olarak dile getirilir. Hayvansal gıdalardaki proteinler tam proteinler olarak adlandırırlar ve insan vücudu için gerekli olan bütün amino asitleri içerirler. Bitkisel proteinler ise gerekli olan amino asitlerin hepsini içermezler. Bu yüzden bir kaç bitkisel gıdanın birleşimiyle gerekli protein bütünlüğü sağlanır. Bu tür birleşimin klasik örneği arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllar mercimek, fasulye ve bezelye gibi baklagillerle eşleştirilir ve böylece tam protein elde edilmiş olur. </span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-19552126485884298332008-04-03T15:45:00.000-07:002008-04-03T15:46:26.012-07:00Alkol Şişmanlatır mıBütün alkollü içeceklerin yüksek kalorileri vardır. <br /> <br /> <br />Alkolün 1 gramı 7 kalori verir ki, bu yaklaşık 1 gram yağın kalorisine eşittir. Ayrıca alkolün kendi enerjisi yanında, beraberinde tüketilen cips, kuruyemiş, meze vb. yiyeceklerin de yüksek kalorili olmaları kilo almayı kolaylaştırmaktadır.<br /><span class="fullpost"><br />Bazı gerçekler<br /><br />Egzersiz sonrası alınan alkol direkt kalçalarda stok edilir. <br />Kilolu insanlarda alkol tüketimi kilo almayı çabuklaştırmaktadır. <br />Alkolden alınan kalori özellikle göbek bölgesinde stoklanmaktadır. <br />Düz bir karın istiyorsanız alkol tüketimine dikkat etmelisiniz.<br /> <br />mavi-yesil.com.tr </span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-79656015769523776152008-04-03T15:44:00.000-07:002008-04-03T15:45:28.864-07:00Obezite Riskini Azaltma ÖnerileriSağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, şişmanlığın birçok hastalığa zemin oluşturan, önlenmediği takdirde yaşam süresini ve kalitesini olumsuz yönde etkileyen önemli bir sağlık sorunu olduğu belirtildi. <br /><br />Ülkede şişmanlığın görülme sıklığının gittikçe arttığı ve sağlık üzerindeki etkilerinin ciddi boyutlara ulaştığı vurgulanarak, şişmanlığın kan basıncını ve kolesterolü yükselttiği, kalp damar hastalıkları, felç, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum yetersizlikleri ile kemik ve eklem hastalıklarının ortaya çıkış hızını artırdığı kaydedildi. <span class="fullpost"><br /><br />Bakanlık tarafından 2004 yılında yapılan “Sağlıklı Beslenelim, Kalbimizi Koruyalım” araştırmasına göre, erkeklerin yüzde 21.2'sinin, kadınların ise yüzde 41.5'inin obez olduğu kaydedilerek, aynı araştırmaya göre ülkede düzenli fiziksel aktivite yapanların oranının sadece yüzde 3.5 olduğu bildirildi. <br /><br />Obezite riskini azaltmaya yönelik uyarılar:<br />-Yiyecek alışverişi tok karnına yapılmalı,<br />-Yenmemesi gereken ve yüksek enerjili besinler satın alınmamalı,<br />-Alışverişe liste hazırlayıp çıkılmalı,<br />-Boş zamanlarda yiyecek atıştırmak yerine egzersiz yapılmalı,<br />-Öğün atlamadan sık aralıklarla azar azar yemek yenilmeli,<br />-Göz önünde yiyecek bulundurulmamalı,<br />-Yemekte küçük, salatada büyük tabak, servis yapılırken ise küçük kepçe seçilmeli,<br />-Tabağa yenecek kadar yemek alınmalı,<br />-Yemekler mümkün olduğunca yavaş ve iyi çiğnenerek yenmeli,<br />-Yemek yerken başka aktiviteler yapılmamalı,<br />-Akşam yemeğinden sonra bir şey yenmemeli,<br />- Etli yemeklere yağ konulmamalı, yemeklerdeki yağ miktarı azaltılmalı, kızartma yerine haşlama yöntemi tercih edilmeli <br />- Bol su içilmeli. </span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-76075109817691619422008-04-03T15:42:00.001-07:002008-04-03T15:42:59.166-07:00Gençlikte BeslenmeGençlikte beslenme, çocukluktakinden farklılıklar gösterir. <br /><br />Vücudun ihtiyacı olan enerjinin karşılanmasında, güne kahvaltıyla başlayıp, gün sonuna kadar düzenli olarak üç öğün beslenmek önemlidir. <br /><br />Artık vücut yavaş yavaş gelişimini tamamlamaya başlamaktadır; bu gelişimi desteklemek için de ekstra besin takviyesine ihtiyaç duyulmaktadır. Genç kızlarda 10–11 yaşlarında başlayan ergenlik süreci, yoğun olarak 12 yaşında kendini gösterir ve süreç genelde 15 yaşında tamamlanır. Genç erkeklerde bu süreç biraz daha farklıdır; ergenlik sürecine 12–13 yaşlarında giren erkek çocukları, süreci en yoğun 14 yaşında hissederler ve bu süreç onlar için 19 yaşında tamamlanır.<br /><br />Yaş ilerledikçe çocuklarda kalori ihtiyacını belirleyen yaş faktörüne bir yenisi eklenir; cinsiyet. Cinsiyet faktörü, genel olarak erkek çocukların kız çocuklara oranla daha fazla kaloriye ihtiyaç duyması şeklinde açıklanır. Bunların yanı sıra, gelişme döneminde gençlerin alması gereken kalori miktarını etkileyen faktörler arasında, gencin vücut ölçülerini ve fiziksel aktivitelerde harcadığı kalori miktarını da sayabiliriz.<br /><br />Erkek Günlük ortalama kalori ihtiyacı<br />11-14 yaş 2500 kalori<br />15-18 yaş 3000 kalori<br /><br />Kız Günlük ortalama kalori ihtiyacı<br />11-14 yaş 2200 kalori<br />15-18 yaş 2200 kalori<br /><br />Ergen vücut bu yoğun gelişme sürecinden geçerken, ana besin gruplarının yanı sıra yeterli miktarda demir ve kalsiyuma da ihtiyaç duyacaktır. Kemiklerde gerekli miktarda kalsiyum stokunu sağlamak için, 9-18 yaş arası gençlerin kalsiyum içeren besinler tüketmesi teşvik edilmelidir. Süt ve süt ürünlerinin günde üç porsiyon alınması, gereken kalsiyum ihtiyacını sağlayacaktır. Süt ve süt ürünlerini tercih etmeyenler, kalsiyum ihtiyaçlarını yeşil sebzelerden, soya ürünlerinden ve diğer kalsiyum takviyeli yiyecek ve içeceklerden karşılayabilirler. Vücudun ihtiyacı olan enerjinin karşılanmasında, güne kahvaltıyla başlayıp, gün sonuna kadar düzenli olarak üç öğün beslenmek önemlidir. <br /><br />Yapılan araştırmalar kahvaltının bilişsel ve fiziksel performans üzerinde ne denli etkili olduğunu göstermektedir. Kahvaltısını edip okula giden öğrencinin, kahvaltı etmeden okula giden bir diğer öğrenciye kıyasla okulda daha aktif olduğu, dersi daha iyi anladığı ve gün içerisinde katıldığı sportif ve diğer fiziksel aktivitelerde daha iyi performans sergilediği gözlenmiştir.<br /><br />Gençlerin beslenme alışkanlıklarında ana öğünler kadar ara öğünler de yer tutmaktadır. Çocuklukta ara öğün ihtiyacı; bir oturuşta gereken oranda besin tüketilememesinden ve bir sonraki öğüne kadar tekrar acıkılmasından doğmaktadır. Gençlerde durum çocukluktakinden daha farklıdır. Hızla gelişmekte olan, aktif gençler çok fazla enerjiye ihtiyaç duyabilirler. Günlük enerji ihtiyaçlarını karşılamak için düzenli olarak aldıkları doyurucu öğünlerin yanında, öğün aralarında ekstra enerji alma ihtiyacı hissedebilirler.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-16563266309061509002008-04-03T15:41:00.001-07:002008-04-03T15:41:42.645-07:00Çocuklukta BeslenmeÇocuklara doğru beslenme alışkanlıkları nasıl kazandırılabilir?<br /><br />Peki çocuklarımıza doğru beslenme alışkanlığını nasıl kazandırabiliriz? Öncelikle onlara farklı besinleri sevdirmemiz gerekecektir. Tükettikleri besini fiziksel aktiviteyle dengelemelerini sağlamalıyız. Diyetlerinde çeşitli tahıl gruplarına yer vermeli, onları değişik sebze ve meyve çeşitleriyle tanıştırmalıyız. Yağ oranı yüksek yiyeceklerle beslenmelerini engellemeliyiz. Onlar için seçtiğimiz besinlerdeki şeker ve tuz oranının dengeli olmasına dikkat etmeliyiz. Ayrıca bedensel gelişimlerini tamamlamaları için aldıkları besinlerin kalsiyum ve demir oranlarının gereken miktarda olmasına özen göstermeliyiz.<br /><br />Doğru örnek doğru sonuç<br />Dikkat etmemiz gereken bir diğer konu da çocuğumuza nasıl örnek olduğumuzdur. Ailenin diğer fertlerinin de doğru şekilde beslenmesi, çocuk üzerinde olumlu bir etki yaratacak, ve doğru beslenme alışkanlıklarını daha kolay kazanmasını sağlayacaktır. Farklı konularda, çocuğunuza onun yanında olduğunuzu hissettirdiğiniz gibi, beslenmeyle ilgili konularda da onu yalnız bırakmadığınızda sonuç; başarı olacaktır.<br /><br />Kalori hesabı<br />Kalori hesabı yapmak dengeli beslenme için atılması gereken adımların başında gelir. Her ne kadar çocuklukta yapılacak kalori hesabı, ilerleyen yaşlarda yapılması gereken kalori hesabı kadar önemli olmasa da, bu değerlerin bilinmesinde fayda vardır. Çocuklar genelde gün içerisinde harcadıkları kaloriyle bu dengeyi sağlarlar ama yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda, tedbiri elden bırakmamak gerekir. Çocuklukta kalori cetveli çocuğun yaşına bağlı olarak değişir. Aşağıda çocukların yaşlarına göre alması gereken günlük kalori miktarını görebilirsiniz. Unutulmaması gereken bunun ortalama bir tablo olduğu ve çocuktan çocuğa farklılıklar gösterebileceğidir.<br /><br />Yaş Günlük ortalama kalori ihtiyacı<br />0-5 ay 650 kalori<br />6-12 ay 850 kalori<br />1-3 yaş 1300 kalori<br />4-6 yaş 1800 kalori<br />7-10 yaş 2000 kaloriUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-21510436949518095082008-04-03T15:40:00.000-07:002008-04-03T15:41:18.596-07:00Hamilelikte BeslenmeBeslenmenin gebeliğin seyrinde ve sonucunda çok büyük etkileri vardır. Hamile olsun ya da olmasın kişinin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesinin temelinde doğru ve yeterli beslenme yatar. Hamile kadınlarda beslenme ayrı bir öneme sahiptir. Gelişmekte olan bebeğinizin gereksinimlerini karşılamak ve onun sizin dışınızdaki yaşama yeterli olarak hazırlanmasını sağlamanın dışında rahat ve sorunsuz bir hamilelik ve lohusalık dönemi geçirmek için de doğru beslenmeniz gerekir.<br /> <br />Ciddi beslenme bozukluğu olan kadınlardan doğan bebeklerin sonraki yaşamlarında problemler yaşadığı bilinmektedir. Hamilelik süreci temel besin kaynakları olan karbonhidrat, protein, yağlar ile vitamin ve mineral gereksinimlerinin arttığı bir dönemdir. Buna bağlı olarak gereksinim duyduğunuz kalori miktarında da bir miktar artış söz konusudur. Ancak bu artış hiçbir zaman aşırı yemenizi gerektirecek kadar değildir. Gebe olan ile olmayan kadınlar arasındaki kalori gereksinimi farkı sadece 300 kaloridir ve bu her öğünde 1-2 kaşık fazla yenilerek karşılanabilecek bir farktır.<br /> <br />Önemli olan fazla miktarda yemek ve kilo almak değil, gerekli olan maddeleri dengeli ve yeterli miktarda almaktır. Zaman zaman hamile kadınların ellerine diyet örnekleri verildiğine ve örneğin hergün 3 tane köfte, 2 tane yumurta, 5 bardak süt gibi önerilerde bulunulduğuna tanık oluyoruz. Bu uygulamaların hiçbir bilimsel geçerliliği olmadığı gibi sadece göz boyamaya yöneliktir. Ancak bir beslenme uzmanı tarafından ayarlanmış doğru ve dengeli diyetler her durumda gerekli olmamakla birlikte zaman zaman özel şartlarda yararlı olabilir.<br /><br />Tekrar belirtmek gerekirse hamilelikte eskilerin deyimi ile iki canlı olduğun için fazla yemelisin sözü doğru değildir. Önemli olan dengeli ve düzenli beslenmektir.<br /> <br />Gebeliğin erken dönemlerinde bulantı ve kusma sorunu yaşayan ve bu nedenle yeterli şekilde beslenemeyen ve hatta kilo kaybeden anne adaylarına sıklıkla rastlamaktayız. Daha önceden ciddi bir beslenme bozukluğu ve gebeliğin erken dönemlerinde aşırı kilo kaybı yoksa bu durum gelişmekte olan bebek tarafından kolaylıkla tolere edilebilir. Ancak bulantı ve kusmalara bağlı ciddi beslenme bozukluğu yaşayan ve nerdeyse hiçbir şey yiyip içemeyen anne adaylarının hastaneye yatırılarak damar yolu ile beslenmesi gerekli olabilir ancak bu son derece nadir karşılaşılan bir durumdur.<br /> <br />Öğün sayısı<br />Hamilelikte beslenme söz konusu olduğunda ilk planda önerilen günlük öğün sayısında değişikliğe gidilmesidir. Hamile olmayan kişilerde önerilen günde 3 öğünün bu dönemde 5'e çıkarılması yararlıdır. Bu hem erken dönemdeki bulantı ve kusmalar ile baş etmeye yardımcı olur hem de son dönemlerde yaşanan yanma ve şişkinliği azaltır. Üç temel ve iki hatta gerekirse üç ara öğün hamilelikteki uygun öğün şeklidir. <br /><br />Fast food<br />Fast food olarak tabir edilen diet şekli genel olarak besin değeri fazla olmayan ancak kalorisi yüksek bir tarzıdır. Yüksek oranda yağ ve katkı maddesi içerdiğinden hamilelikte önerilmez. Beslenme söz konusu olduğunda gerekli miktar ve kullanılabilecek miktar deyimleri önemlidir. Gerekli miktar normal fonksiyonu sürdürebilmek için alınması gereken en düşük miktarı belirtir. Kullanılabilecek miktar ise ortalama gereksinimin kişilere ve toplumlara uyarlanmış standardize edilmiş miktarlardır.<br /><br />Enerji ve Kilo Artışı<br />Gebelikte kalori 3 nedenden dolayı gereklidir. Bunlar gebeliğe bağlı yeni dokuların yapımı, bu dokuların idame ettirilmesi ve gebe vücudun hareketi için gerekli olan enerjinin sağlanmasıdır.Gebe bir kadın gebe olmayana göre günde yaklaşık fazladan 300 kaloriye ihtiyaç duyar. Bu da yaklaşık %15'lik bir artış yani 2300 kalori/gün'dür. Günlük kalori gereksinimindeki artış sadece %15 iken bazı maddelerin gereksinimindeki artış 2 katına kadar çıkabilir. Bu durum fazla beslenmenin değil dengeli beslenmenin önemini açıkça ortaya koymaktadır. <br />Gebelikteki kalori tüketimi ilk 3 ayda en az düzeydeyken bu dönemden sonra hızlı bir artış gösterir. İkinci 3 ayda bu kaloriler başlıca plasenta ve embryo gelişimini karşılarken son 3 ayda ise temel olarak bebeğin büyümesine harcanır. Normal sağlıklı bir kadında tüm gebelik boyunca önerilen kilo artışı 11-13 kg'dır. Bu 11 kilonun 6 kilosu anneye, 5 kilosu ise bebeğe ve ona ait oluşumlara (plasenta, amniyon sıvısı) aittir.<br /><br />Karbonhidratlar<br />Vücudun kalori gereksinimi 3 temel enerji kaynağı olan proteinler, yağlar ve karbonhidratlardan sağlanır. Eğer karbonhidratlar yetersiz alınırsa vücudunuz enerji sağlamak için proteinleri ve yağları yakmaya başlar. Böyle bir durumda 2 sonuç ortaya çıkabilir. Birincisi bebeğinizin beyin ve sinir sitemi gelişimini sağlayacak yeterli protein olmaz, ikincisi ise ketonlar ortaya çıkar. Ketonlar yağ metabolizmasının ürünü olan asitlerdir ve bebeğin asit baz dengesini bozarak beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilirler. Bu nedenle hamilelikte karbonhidrattan fakir diyet önerilmez. Pirinç, un, bulgur biri kompleks karbonhidrat kaynakları anne için enerji kaynağı olmanın yanısıra B grup vitaminleri ve çinko, selenyum, krom, magnezyum gibi eser elementleri bol miktarda ihtiva ederler. Karbonhidratlar fazla miktarda tüketildiğinde ise bebek açısından ekstra bir yarar sağlamadıkları gibi sadece anne adayının aşırı kilo almasına neden olurlar.<br /><br />Protein<br />Proteinler hücrelerin temel yapı taşlarıdırlar ve amino asit denilen yapılardan oluşurlar. Doğada toplam 20 çeşit amino asit vardır. Amino asitlerin bir kısmı vücutta diğer maddelerden üretilebilirken esansiyel amino asit adı verilen 8 tanesi vücutta üretilemez ve mutlaka besinler yolu ile dışarıdan alınmaları gerekir. Hayvansal proteinler bu 8 amino asidin tümünü de içerdiğinden komplet proteinler olarak adlandırılırlar ve beslenmede son derece önemlidirler.<br /><br />Proteinleri saç telinden tırnağa kadar vücutta bulunan tüm hücrelerin yapı taşı oldukları gibi beyin ve sinir sisteminin gelişimi içinde yaşamsal öneme sahiptirler. Bu nedenle hamile kadınların günde 60-80 gram protein almaları önemlidir. Proteinin ana kaynağı hayvansal gıdalardır. Et, kümes hayvanları ve balık komplet proteinler içerirler. Bunun yanısıra süt ve süt ürünleri de hayvansa protein gereksiniminin karşılanması açısından yeterli olabilir.<br /><br />Süt ve süt ürünleri<br />Gebe bir kadın güçlü kemikler ve dişler için bebeğe gerekli olan kalsiyum ve diğer elementleri sağlamak maksadıyla en az 1-2 bardak süt içmelidir. D vitamini takviyeli sütler varsa bu çok daha iyi olur.Gaz ve hazımsızlık nedeni ile (laktoz intoleransı) süt içilemeyen durumlarda bunun yerine peynir ya da yoğurt yenebilir. Kalsiyum alımının yetersiz olması durumunda dışarıdan verilecek ilaçlar ile destek sağlanabilir. <br />Et, balık, kümes hayvanları, yumurta, kurubaklagiller. Bu gıdalar vitamin ve mineral yanında protein de sağlarlar. Gebe kadında ve bebeğinde doku gelişimi ve yeni doku oluşumu için protein şarttır. Bu tür gıdalardan günde 3 öğün alınmalıdır.Baklagiller öğünün protein değerini arttırmak için peynir, süt ya da etle birlikte alınabilir. Yağlar ve tatlılar Bu grup gıdalar margarin, tereyağ, şekerlemeler, tatlılar, hafif içkiler, snack tabir edilen gıdalar, salata sosları, bitkisel yağlar gibi besinleri içerir. Bu türden gıdalar öğünlerde tek başına alınmamalı sadece kalori açığını gidermek için yenmelidir. Vitamin ve mineral desteği, demir ve folik asit. Hamile kadınlara pekçok vitamin ve minerali içeren ilaçları vermek rutin ancak gerekliliği hala daha tartışılan bir uygulamadır. Dengeli ve doğru beslenen hamile bir kadında dışarıdan vitamin desteği şart değildir. En iyisi vitamin ve mineralleri doğal gıdalar ile almaktır. Düzgün beslenildiği taktirde medikal desteğe gerek olmaz. Ancak demir ve folik asit bu durumun istisnasıdır.<br /><br />Folik asit bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimi için kilit öneme sahip olduğundan hamile kalmadan önce alınmaya başlanması gerekir. Gebelikteki artmış demir gereksinimi doğal yollardan karşılanamaz. Bu nedenle özellikle gebeliğin 2. yarısından sonra dışarıdan verilen demir ilaçları ile destek yapılır. Türk toplumunda demir eksikliği anemisi çok sık görüldüğünden gebeliğin başında yapılan kan sayımında anemi saptanması durumunda gebeliğin en başından itibaren desteğe başlanabilir. Gebelikte demir kullanımının bir başka önemi de kansızlık olmasa dahi hem anne adayının hem de bebeğin demir depolarını yeterli şekilde doldurmak için gerekli olmasıdır.<br /><br />Su<br />Su hamilelikte alınmasına özel önem gösterilmesi gereken belki de en önemli besin maddesidir. <br /><br />Tuz<br />Geçmişte gebelikde tuz tüketiminin kısıtlanmasının gerektiği düşünülmekteydi. Günümüzde ise bunun gerekli olmadığı normal miktarda gıdalar ile alınan tuzun yeterli olduğu ve kısıtlamaya gidilmemesi gerektiği kabul edilmektedir. Hamile bir kadın günde 2 gram tuz almalıdır. Yetersiz ya da aşırı tuz alımı anne adayının sıvı elektrolit dengesini olumsuz şekilde etkiler.<br /><br />Vejeteryan diyet<br />Sakıncalı olmakla birlikte belirli kurallara uyulmak kaydıyla gebelik sırasında Vejeteryan diyet devam edilebilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-28631024548512462822008-04-03T15:39:00.002-07:002008-04-03T15:40:43.495-07:00Diyabetik BeslenmeDiyabet hastalığı karbonhidrat metabolizmasındaki aksaklıktan ortaya çıkmaktadır. Vücuda alınan besinlerin kırılıp vücudun ana enerji kaynağı olan glikoza çevrilmesi gerekmektedir. Glikozun, hücrelere nüfuz edebilmesi için pankreastaki beta hücrelerinin salgıladığı insülin hormonuna ihtiyacı vardır. Diyabet hastalarının pankreasları ya çok az insülin salgılar ya da hiç salgılamaz veya vücut, salgılanan insüline tepki vermez ve glikoz kanda kalır, hücrelere aktarılamaz. Hücrelere aktarılamayan bu glikozun kanda dolaşımı kalp, göz, böbrek ve sinir hastalıklarına yol açabilir.<br /><br />Diyabet hastalarının beslenmesi aslında düşünülenin aksine hiç de o kadar zor değildir. Yapmaları gereken hepimizin yapması gerekenden<br />çok da farklı değildir; kendilerine dikkat etmek.<br /><br />Diyabet hastalığının tedavisinde dikkat edilmesi gereken belli başlı dört husus vardır. Zaten bunlar sağlıklı bir yaşam için herkesin göz önünde bulundurması gereken hususlardır.<br /><br />1) İdeal vücut kilosunun korunması :<br />Büyükten küçüğe, kadın erkek herkesin dikkat etmesi gereken genel geçer sağlık kuramı.<br /><br />2) Diyabetik bir diyet uygulamak :<br />Doğru diyeti uygulamak, diyabet hastaları için çok önemlidir. Hastaların uygulayacakları diyet kişiye göre değişebilir. Diyetin yapısını değiştirebilecek hususlar kişinin yaşı, cinsiyeti, fiziksel ve zihinsel aktivite miktarı, mevcut kilosu ve vücut yapısı olarak sıralanabilir. Genelde vücuda alınan karbonhidrat miktarı %50 civarında olmalıdır. Diyabet hastalarının aldıkları karbonhidrat miktarına dikkat etmeleri gerekir çünkü vücuda alınacak karbonhidratlar kandaki şeker miktarıyla doğru orantılıdır. Alınan karbonhidrat ne kadar düşük olursa kandaki şeker miktarı da o kadar düşük olacaktır.<br /><br />Diyabet hastaları arzu ettikleri zaman istedikleri kadar soda, çay, kahve ve light veya şekersiz içeceklerden içebilirler. Şeker yerine tatlandırıcı kullanılmış şekerlerden yiyip, şekersiz veya tatlandırıcılı sakız çiğneyebilirler.<br /><br />3) Düzenli egzersiz :<br />Düzenli egzersiz yapmak, günün belli saatlerini kendimize ayırıp formumuzu korumamız, zihinsel ve bedensel dinginliğimiz için çok önemlidir. Bu kural diyabet hastaları için de geçerlidir.<br /><br />4) Gerek duyulduğunda insülin tedavisi :<br />Bazı diyabet hastalarının insülin tedavisine de ihtiyaçları vardır ama bu tüm diyabet hastaları için gerekli değildir. İnsülin direkt deri altına enjekte edilir; hap şeklinde alınması mümkün değildir; çünkü midedeki sindirim enzimleri vücuda alımı gerçekleşmeden insülini parçalar.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-84507206660833099002008-04-03T15:39:00.001-07:002008-04-03T15:39:56.996-07:00Şişmanlama DiyetiYaz geldi mi etraf diyet önerilerinden geçilmez oluyor. Gazetelerde zayıflama üzerine yazı dizileri, bedava el kitapçıkları, Hollywood diyetleri, Hülya Avşar tarifleri vs. vs. vs… Ama herkesin derdi kilo vermek mi? Hiç zayıflıktan şikayet eden yok mu? <br />Tabii ki var! Kilo vermek ne kadar zorsa bazı insanlar için bunun tam tersini yapmak da ayrı bir sorundur. Bu yazımızda sağlıklı kilo alma yöntemlerinden bahsedeceğiz. <br /><br />1. Günlük beslenme programınızı yaparken, miktarı az, enerji değeri yüksek yiyecekleri tercih etmeniz gerekir. Örneğin 1 kase sütlü tatlının içine 2 yemek kaşığı eklenmiş ceviz , porsiyon miktarını değiştirmez ama enerjisini artırmış olur.<br /><br />2. Enerji ihtiyacımızı özellikle protein, vitamin ve mineral değeri yüksek olan yiyeceklerle karşılamalıyız. Kahvaltılarımızın vazgeçilmez içeceği olan çay yerine bir tatlı kaşığı pekmez ile hazırlanmış süt veya taze sıkılmış meyve suyu tüketerek, sabah içeceğimizin hem kalori hem de besin değerini yükseltmiş oluruz.<br /><br />3. Yemeklerinizde bol baharat kullanın. Özellikle kırmızı biber , nane , kimyon iştahınızın açılmasını sağlar. <br /><br />4. Yemeklerden önce veya yemeklerle birlikte su içmeyin. Çünkü yemeklerle birlikte alınan su erken doymanızı sağlar. Günlük almanız gereken 2 litre suyu yemeklerden sonra veya öğün aralarında tercih edin.<br /><br />5. Sağlıklı kilo artışını abur cubur yiyeceklerle değil besin değeri yüksek gıdalar ile sağlamak en doğru yoldur. <br />Örneğin, balık , süt , yoğurt , peynir sıklıkla tüketmeniz gereken gıdalar arasında olmalıdır.<br /><br />İşte sizin için örnek bir şişmanlama diyeti:<br /><br />SABAH<br />2 orta dilim ekmek, 2 kibrit kutusu kadar beyaz veya kaşar peynir, 4-5 adet zeytin, 2 yemek kaşığı kadar pekmez veya reçel, domates, salatalık, biber.<br /><br />ARA<br />1 su bardağı süt (2 yemek kaşığı pekmez ile), 5 adet tuzlu bisküvi, 1 adet meyve.<br /><br />ÖĞLE<br />1 kase domates çorbası (kaşarlı), 1 porsiyon etli sebze yemeği, 1 porsiyon pilav veya makarna, 2 orta dilim ekmek, 1 kase yoğurt, 1 adet meyve.<br /><br />ARA<br />1 porsiyon fıstıklı tel kadayıf.<br /><br />AKŞAM<br />1 kase çorba, 1 porsiyon kurubaklagil yemeği, 1 porsiyon pilav veya makarna, 100 gram ızgara et, ton balıklı salata, 2 orta dilim ekmek, meyve.<br /><br />GECE<br />1 su bardağı süt (2 yemek kaşığı pekmezle), 4-5 adet bisküvi, meyve.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-91223627038247341232008-04-03T15:36:00.000-07:002008-04-03T15:39:13.663-07:00Nasıl Kilo Alabilirim?Kilo alma çabaları da aynı kilo verme kuralları gibidir. Burada da bilimsel kuralları uygulamak ve kilo vermede olduğu gibi yavaş kilo alınmasını hedeflemek önemlidir.<br /><br />Araştırmalara göre bir sporcunun kilo kazanması haftada 300-600 gr civarında olmalıdır. Bunun aşağısı veya yukarısı pek iyi sonuçlar vermemektedir. Bunun için temelde, genel olarak günlük enerji gereksinimine ilave edilecek 1000 kalori fazlalık yeterli olacaktır. Egzersiz programlarında çalışma açısından da, her kas grubu için az hareket, az set ve tekrarlar uygulanacaktır. Beslenmeye gereğinden fazla yer vermek ise, gereksiz yağ birikme sorunu yaratacaktır.<br /><br />Burada amaç kas kütlesinin artmasını sağlamaktır. Bu nedenle kilo artışı, uygulanmakta olan sporla birlikte yürütülürse sağlıklı ve verimli olacaktır. Aksi halde fazla kalori alımından dolayı sağlanan kilo artımı yağlanma sorunu yaratacaktır.<br />Kilo verme programlarında olduğu gibi, kilo alma çalışma ve tekniklerinde de önemli olan temel unsur öğün sıklığı ve beslenme maddelerinin çeşididir. Mutlaka iyi bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve 3 ana öğün dışında iki kez de ara öğün alınmalıdır. Bu öğünler de genellikle çeşitli besinlerden alınan kaliteli protein ve karbonhidrat içeren yiyeceklerden oluşmalıdır.<br /><br />Bitkisel proteinlerde, vücut için hayati önemi olan amino asitler bulunmadığından, hayvansal proteinlerce zengin bir beslenme uygulanmalıdır. Ancak maddi sorunlar nedeniyle, hayvansal proteinlere ağırlık verilememesi durumunda, beslenmeyi en azından günde 1 kilo kadar sütle takviye edip, buna 1 yumurta ilavesi ile bu eksiklik giderilebilir. Vejeteryanların ise sportif aktiviteleri bu nedenle sorun olabilir. Bunu gidermek için, fındık, ceviz gibi kuru yemişleri, tahıl, baklagiller ve çeşitli kök bitkileri bir arada beslenme programlarına alarak, eksik amino asitleri tamamlayıcı bir, çeşitli gıda uygulamasına gidebilirler.<br /><br />Büyüme çağında spor yapanlarda ise beslenme daha çok önem kazanmaktadır. Aileler genellikle çocuklarının spor yaptığını düşünerek düzgün ve çeşitli besinler içeren sofralar hazırlarlar. Fakat aile yaşantısı düzenli olmayan yetişme çağındaki sporcular tek yönlü dengesiz beslenme alışkanlıkları ile karşı karşıya kalırlar. Örneğin sandviçler, hamburger, lahmacun, tost vb. gibi yiyecekler temel besin haline gelmektedir. Hatta normal aile yaşantısı olanlar dahi bu tür beslenme alışkanlıklarını sürdürmektedirler. Bu durumlarda dahi beslenme mutlaka protein içeren yiyeceklerle takviye edilerek, eğitici ve yöneticilerin de konuyu takip etmek suretiyle, beslenmenin normal hudutlar içine alınmasını sağlamaya çalışarak takip etmesi mümkündür.<br /><br />Bunların dışında yiyeceklerin mutlaka temiz ve beklememiş olması, vitamin içeriğinin de korunmuş olması çok önemlidir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-53266050595609410492008-04-02T08:36:00.002-07:002008-04-02T08:37:37.802-07:00Diyet HatalarıDiyet yapıp kilo vermek isterken en fazla yapılan hataları sizler için derledik.<br />Uzman kontrolünde diyet yapmayan kişiler zayıflama süreçlerinde almaları gerekenden fazla kalori alıp kendilerini diyet yapıyor sanabilirler. Bunun için diyetinizin size özel olduğundan emin olun. <br /><br />1: HIZLI YEMEK<br />Hızlı yemek yeme yarışmaları dışında, rekor kırmak istermişçesine hızlı yemek yemenin kimseye yararı yok. Hızlı yaşam ve iş çevremiz hepimizi aceleci kişiliklere çevirmiş olsa da yemek zamanı kişiye özeldir, her öğün yavaş ve küçük lokmalar halinde tüketilmelidir. <br /><br />2: ÖĞÜN ATLAMAK<br />Araştırmalar kahvaltı yapmayanların, yapanlara oranla daha kilolu olduklarını gösteriyor. Öğün atlayarak daha başarılı kilo verilecektir yönünde yanlış bir inanış var. Ancak gerçek şu ki günde 3 öğünden az yiyenler, gün sonunda çok daha fazla kalori alır. Güne kalorisi dengeli, lif oranı yüksek, besleyici bir öğünle başlayıp, az az ve sık sık beslenmeye devam edin. <br /><br />3: SIVI NASILSA DEYİP GEÇMEK<br />Alkol, kremalı tatlı kahveler, meyve konsantreleri, şekerli çaylar ve meşrubatlar sinsice kilo alımını hızlandırabilecek, besin değeri düşük ve yüksek kalorili içeceklerdir. Yapılan bir çalışma, Amerikalıların günlük kalorilerinin ortalama yüzde 21’ini meşrubatlardan aldıklarını gösteriyor. İçecekler tokluk duygusu vermediğinden daha fazla yemeye teşvik eder. Unutmayın, küçük değişiklikler büyük kalori tasarrufu yapmanıza yardımcı olabilir. <br /><br />4: BÜYÜK PORSİYONLAR<br />Mide doygunluğundan çok, göz doygunluğuna dikkat edin. Restoranlarda, izlediğimiz reklam ve filmlerde büyük ebatlarda yenen yemekleri görmeye alışan beynimiz, evde de bu ebatları aramaya yönelebilir. Öncelikle mide kapasitenize uygun, makul porsiyonlarda yemeği, ekstra büyük menüler seçmemeyi, restoranların küçük bir ekstra ile verecekleri promosyonlara hayır demeyi öğrenin. İhtiyacınızdan fazlasını yemeyin, yemek sonrası duyabileceğiniz rahatsızlığı anımsayın. <br /><br />5: SAĞLIKSIZ EKSTRALAR<br />Diyet yapmanın salata ve sebze yemek ile diyet kola içmekten ibaret olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Güzelliğin zayıf olmaktan geçtiği inancının yaygın olduğu günümüzde değişen yemek kültürümüz, restoran mönülerinde salataları ana yemek olarak görmeye başlamamıza neden oldu. Ancak eklenen ekstra soslar ve malzemelerle mükellef bir ana yemeğin kalorisine ulaşabilecek salatalarınızı doğru süslemeniz gereğini unutmayın. <br /><br />6: ŞUURSUZCA YEMEK“Şuursuz yemek yeme” adeta bir hafıza kaybı yaşayıp bilinçsizce bulunan yemeklere saldırmaktır. Yemek yemek nefes almak gibi kişilerin fizyolojik ihtiyaçları için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır ve zevk alma duyusu olarak kullanılmamalı. Her ekstra kaçamağın, karın ve bel bölgenizde çıkacak ekstra katlar olarak size döneceğini unutmayın. <br /><br />7: ŞOK DİYETLERE İTİBAR ETMEK<br />Büyük vaatlerle hızla yayılan medyatik diyetlerin başında düşük karbonhidrat içeriği olan programlar geliyor. <br /><br />Özellikle Amerikan halkının 10 milyondan fazlasının kalbini feth eden bu diyetler uzun vadede baş ağrısı, mide bulantısı, sersemlik ve kendini yorgun hissetme halleri yaratabilir. Bu tarz tek tip kalori kısıtlı diyetler uzun vadede kişilerde kalori atakları yaratarak, yoğun kalorili besinlere saldırılara neden olabilir. Bu nedenle en doğru yanıtı, kişiye özel diyetlerle alabilirsiniz. <br /><br />8: NASILSA KİLO VEREMİYORUM DEMEK<br />Tartı ibresi düşüşü göstermeyince pek çok kişi hemen çok ciddi kalori kısıtlamaları yaparak kilo kaybı sağlamaya çalışır. Oysa ki günlük alınan kaloriyi çok fazla düşürdüğümüz zaman vücut direnç gösterebilir ve yağ kaybı yavaşlayabilir. Bu durumda enerji alımını düşürmekten çok, harcamayı artırmak daha faydalı bir etki yaratacaktır. <br /><br />9: DIŞARIDA YERKEN İPİN UCUNU KAÇIRMAK<br />Yemek fizyolojik ihtiyacımız olduğu kadar aynı zamanda sosyal içerikli keyif alınan bir ihtiyaçtır. Özellikle kadınların çalışma hayatına daha fazla dahil olması, dışarıda yemek yeme sıklığını da artırdı. Buradaki en önemli nokta her dışarıda yemek olayını şölene çevirmemek, makul ve doğru seçimler yaparak diyet yolundaki başarı ivmesini düşürmemektir. <br /><br />10: KENDİNİZİ İNANMAMAK<br />Merdivenin en uç noktasını görmek zorunda değilsiniz, önemli olan her adımda hedefe yaklaşıyor olduğunuzu bilmekte. Diyetinizdeki sinsi hataları bertaraf ederek hedefe ulaşmak için küçük başarılardan keyif almalı, takdir etmeli ve kendinize inanmalısınız.<br /><br />Diyette olduğunuzu düşünmeyin. Kalorileri ve diyet yemeklerini düşünmekten çok, beslenme biçiminizde yapmakta olduğunuz hataları ve size kilo aldıran suçluları tespit etmeye çalışın. Sürekli diyette olduğunuzu düşünmek, yemeğe karşı kuşkucu olmanıza, yeme atakları geliştirmenize ve erken havlu atmanıza neden olabilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-86955871680644474722008-04-02T08:36:00.001-07:002008-04-02T08:36:43.968-07:00Doğal yoldan kilo vermeYazın gelmesiyle birlikte sıkı rejim listeleri de görünür yerlere asılıp, uygulanmaya başlarken; uzmanlar, kilo vereyim derken sağlıktan olunmaması konusunda uyarılarda bulunuyor. <br /><br />Yazın gelmesiyle birlikte hemen sıkı rejimlere başladınız değil mi? Fakat bunu yapayım derken bitkin düşebilir, tatilin tadını çıkarmaktan mahrum kalabilirsiniz. Dönemlik sıkı rejimler uygulayıp ani şekilde kilo verebilirsiniz ama birkaç püf noktaya dikkat ederseniz hem doğal olarak zayıflayacaksınız hem de kilonuz sabit kalacak. <br /><br />Uzmanlar, sağlıklı kilo verebilmek için üç öğün yerine altı öğün yemek yenilmesini, ancak porsiyonların küçültülmesini öneriyor. Sık aralıklarla beslenmenin, gereğinden fazla yemeyi ve kaçamakları önlediğini vurgulayan uzmanlar, “Çünkü sık sık beslendiğiniz için açlık hissi duymazsınız. Acıkmayı önlediğinden, sonraki öğüne çok acıkmamış olarak ulaşacağınız için daha az besinle doyarsınız” diyorlar. <br /><br />Uzmanlar, yağsız et yemeye özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, “Daha fazla sebze, mevye ve tahıl grubunu tercih edin. Kırmızı et yerine derisiz tavuk, hindi ve balığın beyaz etlerini tüketin” önerisinde bulunuyor. <br /><br />Yağ oranı düşük besinlerin tercih edilmesi gereğine işaret eden uzmanların diğer önerileri ise şöyle: <br /><br />Yağı alınmış yoğurt yiyin. Yemekten kalkar kalkmaz dişlerinizi fırçalayın. Yemeğe küçük bir kase dolusu çorba veya salatayla başlayın. Erken yemek yiyin. Özellikle sabah kahvaltılarında karnınızı iyice doyurun. Gece yememeye özen gösterin. Lifli sebzelere ağırlık verin. Fazla kalori veren yiyeceklerden ve çikolata dahil şekerlemelerden uzak durun. Yemeklere koyduğunuz yağ miktarını azaltın. Yemeklerin suyundan daha çok posa kısmını tercih edin. <br /><br />Bol sebze ve meyve tüketin. Cips, yağlı patlamış mısır, yağlı kraker, börek, çörek, pasta vb. yiyecekleri tüketmekten kaçının veya seyrek ve az miktarda tüketin. Bol bol su için. Kızartma yerine fırın, haşlama ya da ızgara yiyecekler tercih edin. Krema yerine un, nişasta, patates kullanın. Sıvı yağı tercih edin. TV izlerken yemek yeme huyundan vazgeçin. Ayakta değil masada yemek yiyin. <br /><br />Uzmanlar, hareket etmenin çok önemli olduğunu da kaydederek, “Asansör yerine merdiven kullanmayı alışkanlık haline getirin. Oturduğunuz yerde kol ve bacak hareketleri yapın. Her zaman hızlı tempoyla yürüyün. Okurken ve televizyon izlerken dik oturun. Düzgün durmak, daha çok kalori yakmanızı sağlar” ifadesini kullanıyorlar.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-78921560666235130882008-04-02T08:35:00.000-07:002008-04-02T08:36:11.843-07:00Sağlıklı yaşamak için öneriler1- Kepekli ürünler tüketin. Haftada dört kez kepek içeren ekmek, makarna ya da kabuklu pirinç tüketmek kanser riskini yüzde 40 azaltıyor.<br /><br />2- Sebze-meyve, özellikle de domates, kırmızı üzüm, brokoli yiyenlerde kalp krizi, kanser ve şeker hastalığı riski düşüyor.<br /><br />3- Hamburger, patates kızartması vs. gibi yiyecekleri tüketmeden önce kalp hastalıklarının üçte birinin bu yiyecekler yüzünden ortaya çıktığını hatırlayın.<br /><br />4- Kansere karşı doğal bir koruyucu olan selenyum fındık, fıstık, balık, tahıl gibi ürünlerde bol miktarda bulunuyor. <br /><br />5- Düzenli olarak balık yemek kalp riskini azaltıyor, ayrıca balıkta bulunan yağlar bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor.<br /><br />6- Araştırmalar günde iki fincan kahvenin kolon kanser riskini yüzde 25, safra kesesinde taş riskini yüze 45 azalttığını gösteriyor. Ancak kahvenin çok fazla tüketilmesi yüksek tansiyona neden olabiliyor.<br /><br />7- Yeni bir araştırmaya göre, kilolu insanların aldıkları her yeni kilo ömürlerini 20 hafta kısaltıyor. Fazla kiloları vermek kalp, kanser, eklem iltihabı hastalıklarından koruyor.<br /><br />8- Egzersiz yapmak ve yağı, tuzu azaltmak kolesterolü düşürüyor, bu da kalp krizi ve felçten korunmanızı sağlıyor.<br /><br />9- Böğürtlen bakterilerin dişe yapışmalarını engelleyerek diş eti hastalığı riskini azaltırken, elma, portakal, havuç, ıspanak gibi lifli yiyecekler de dişleri güçlendiriyor.<br /><br />10- Su içmeyi ihmal etmeyin: Günde beş bardak su içen kişilerde kolon kanseri riski yüzde 50 azalıyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3185026503249380888.post-32112925165829093012008-04-02T08:32:00.002-07:002008-04-02T08:33:31.516-07:00Sağlıklı Kilo AlmakSağlıklı bir şekilde kilo almak için neler yapmalı?<br /><br />Neden kilo almak istenir?<br /><br />•Yaşlılar, iştahsız oldukları için ya da sağlıklı yiyecekleri alamadıkları veya hazırlayamadıkları için sık sık istem dışı kilo kaybederler.<br /><br />•Ciddi bir hastalıktan dolayı kilo ve kas kaybetmiş olabilirsiniz.<br /><br />•Çok zayıf olduğunuz için biraz kilo aldığınızda daha iyi görünebileceğinizi düşünüyor olabilirsiniz.<br /><br />•Sporcular daha iyi performans gösterebilmek için kas geliştirmek ve kilo almak isteyebilirler. <br /><br />Herkes Kolayca Kilo Alabilir mi? <br /><br />Eğer sağlıklı ama zayıfsanız ve yüksek kalorili bir diyet uyguladığınızda bile kilo alamama problemi yaşıyorsanız ailenizin bireylerini inceleyin. Ailenizin genetik yapısı vücut tipinizin oluşumunda etkilidir.<br /><br />Vücut, antrenmanlarla ve diyet uygulamasında yapılacak bir kaç değişiklikle bir seviyeye kadar değiştirilebilir. Bir maraton koşucusunun vücudunu hiçbir zaman bir amerikan futbolu savunma oyuncusunun vücuduna dönüştüremez.<br /><br />Bir hastalık ya da ameliyat sonrası kaybettiği kiloları geri almak isteyen birisi, normalde zayıf olan birisinden daha kolay kilo alabilir.<br /><br />Nasıl Kilo Alabilirim? <br /><br />Kilo almak isteyen ortalama bir insan büyük porsiyonlu ve yüksek kalorili yiyecekler yemelidir. Hafif egzersizler, iştahınızı açılmasını ve yağ yerine kas olarak kilo almanızı sağlar.<br /><br />• Normalde bir günde tükettiğiniz kaloriden 500 kalori daha fazla tüketerek başlayabilirsiniz. Bazı kişilerin ekstradan yaklaşık 1000 kalori tüketmesi gerekebilir. Gıdaların ambalajındaki besin tablosuna bakarak yiyeceklerin ne kadar kalori içerdiğini öğrenebilirsiniz.<br /><br />• Gün içinde fırsat buldukça bir şeyler atıştırın.<br /><br />• Genellikle yüksek kalori içeren gıdaları tüketin.<br /><br />• Öğünlerde normal porsiyondan daha fazlasını yemeyi deneyin. Eğer iştahsızsanız yüksek kalorili ama küçük porsiyonlu gıdaları daha sık tüketmeye çalışın.<br /><br />• Yağdaki kalori diğer bütün yiyeceklerdekinden daha fazladır: 1 çay kaşığı yağ 45 kalori içerir. Diyetinize; bitkisel yağlar, yumuşak margarinler, fıstık ezmesi ve avokado eklemek fazla yemek yemeden kalori alabilmenizi sağlar.<br /><br />Doymuş yağlar yemeyin. Kolestrolünüzü ve diğer zararlı kan yağlarınızı yükseltirler.( günlük süt ürünlerinin tümü, tavuk derisi, sosis, ekşi krema, tereyağı, yağlı et, ve çeşitli işlenmiş atıştırmalık yiyecekler.)<br /><br />• Yüksek kalorili bir diyet uyguluyor olsanız bile bunu, tam tahıllar, meyve ve sebzeler gibi işlenmemiş karbonhidratlarla ve yağsız süt, derisi ayıklanmış kümes hayvanı eti, balık, yumurta beyazı, fasulye, yağsız biftek gibi yağsız protein ürünleriyle destekleyerek sağlıklı hale getirebilirsiniz.<br /><br />Sporcular İçin Kilo Alma Yolları <br /><br />Kas yapabilmenin bilinen tek ve güvenli yolu egzersiz yapmaktır.<br /><br />Piyasadaki protein destekleri kilo almanıza yardımcı olmayacağı gibi diyetinize gereğinden fazla protein ekler.<br /><br />Eğer destekleyici bir sıvı ürün satın alacaksanız bu ürünün, ihtiyacınız olan ekstra kaloriyi protein olarak değil karbonhidrat olarak içerdiğinden emin olun. Gereğinden fazla protein almanız kas büyümesini arttırmaz çünkü vücudunuzda protein deposu yoktur. Ekstra protein almanın en iyi yolu daha büyük porsiyonda yüksek proteinli gıdalar almaktır.<br /><br />Karbonhidratlı gıdalar; tahıllar, meyveler, sebzeler, süt, yoğurttur ve bunlar kas yapımı için tercih edilen yakıtı sağlarlar. Eğer yeterince karbonhidrat almazsanız kaslarınız, spor yaparken iyi çalışmaz ve egzersiz sonrasında normal haline çabuk dönüşemez.Unknownnoreply@blogger.com0