10 Ekim 2007 Çarşamba

Ofis Yaşamı Kilo Aldırıyor

Pek çok insan çalışırken doğru beslenmeye fırsat bulamadığından yakınır. Fazla kiloların yegane suçlusu da çoğunlukla uzun süren çalışma saatleri olarak gösterilir. Oysa çalışırken de doğru beslenmek ve kilo almak yerine fazla kilolardan kurtulmak mümkün. Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Seçil Kenar, “Ofis yaşamında sağlıklı beslenmenin yolları” hakkında bilgiler verdi.

Ofiste de Olsa Hareketsiz Kalmayın

Son yıllarda obezitenin görülme sıklık artışının en büyük nedenlerinden biri de egzersiz yapma alışkanlıklarında ve günlük hareketlerimizde azalmadır. Teknolojinin gelişimi ile özellikle iş yerlerimizde masa başında geçirdiğimiz zaman artmaktadır. Özellikle uzun çalışma saatlerini masa başında geçiren ofis çalışanlarında obezite görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Ofis çalışanlarında obezite görülme sıklığının artış nedenleri arasında başta uzun süre hareketsiz masa başında oturmanın yanı sıra, özellikle toplu çalışma alanlarında aralarda atıştırılan abur-cubur besinlerin birbirine ikramları, öğle yemeğini masada fast food tarzı yağlı ve kalorili besinlerden oluşan bir mönüyle yapma, masada su yerine sürekli çay, kahve, meşrubat tarzı besinleri tüketme, ofis içerisinde ara öğün bulundurmama, toplantıların sık ve uzun saatler alması sonucunda ara veya ana öğünleri atlama gibi birçok neden sayılabilir. Bu belirtilen konularda ofis çalışanlarının önlem alması gereklidir;

· Mümkünse öğle yemeğinizi telefon ile sipariş etmeyiniz, yakın bir restorana giderek öğle yemeği saatinde hareketimizi arttırmış oluruz.
· Öğle yemeğinde ofis dışına çıkamıyorsak, telefonda vereceğimiz yemek siparişinde yemeklerin yüksek yağ ve kalori içermemesine dikkat edelim, kepekli sandviç, ton balıklı salata, ızgara köfte salata, kepekli tost ayran tarzında mönüler tercih ediniz, pizza, hamburger tarzı yemekler hem yüksek kalorilidir hem de öğleden sonra iş veriminizi düşürür.
· Her 15 dk bir omuz, kol ve bacaklarınızı hareket ettiriniz, mümkünse ofiste yapılabilecek egzersizleri gün içerisinde birkaç kez uygulayınız.
· Çay, kahve, meşrubat tarzı içecekleri tüketmek yerine masanıza şık bir sürahi alınız ve bol bol su tüketiniz. Çay ve kahve yerine ise bitki çaylarını tercih ediniz. Özellikle stresi azalttığı için rezene ve bağışıklık sisteminiz için adaçayı, ıhlamur tercih ediniz
· Evrak v.b bir şey gerekli olduğunda masadan kalkarak siz alınız, telefonla halledeceğiniz şeyleri masadan kalkarak kendiniz arkadaşınıza söyleyiniz. Bu tarz davranışlar gün içerisinde harcadığınız enerjinin artmasına sebep olacaktır.
· İş yerine gelip-giderken varsa özel aracınızı değil servisi kullanınız ve servisten evinize 2-3 durak önce inip-bininiz, bu tür 15-20 dk yürüyüşler günlük egzersizimizin artmasına sebep olacaktır.
· Çekmecenize kuru kayısı, incir, grisini, kepekli bisküvi, ceviz, fındık tarzı bozulmayan ve koku yapmayan gıdalar koyunuz. Metabolizma hızının hızlanması ve çok acıkıp bir sonra ki ana öğünde fazla miktarda yememizi engelleyen ara öğünlerdir, bu yüzden bu tür besinler elinizin altında olsun ve 3-4 saatte bir bu tür besinleri atıştırınız.
· Toplantı esnasında veya ofiste yiyecek bir şeyler yemeniz mümkün değilse ara öğün olarak tam sütten yapılmış kafeinsiz kahve tercih edebilirsiniz.
· İş arkadaşlarınızın size çikolata, bisküvi v.b ikramlarını geri çeviremediğinizi düşünüyorsanız onları size ikramda bulunmamaları ve sizi sağlıklı beslenme konusunda desteklemeleri konusunda uyarabilirsiniz.
· Öğle yemeğiniz şirkette servis yapılıyorsa karbonhidratlı, ağır gıdalar yerine hafif ve düşük kalorili yemekleri tercih ediniz. Özellikle salata ve protein içeren bir besin sizi uzun süre tok tutacak, atıştırmanızı engelleyecek ve öğleden sonra daha verimli çalışmanıza sebep olacaktır.
· Öğle yemeğinde kan şekerini hızla yükselten glisemik indeksi yüksek gıdalardan uzak durunuz, örneğin makarna yerine bulgur pilavı, beyaz ekmek yerine kepek ekmek v.b tercihler yapınız
· Tatlı özellikle hamurlu tatlıları tüketmeyiniz, tatlı yemek isterseniz 1-2 bisküvi veya meyve tarzı besinlerle tatlı isteğinizi geçiştiriniz.


Ofis Çalışanları İçin Örnek Mönü

Sabah
1 adet kepekli tost+bitki çayı
veya
6-7 kaşık buğday gevreği+1 bardak süt+2 adet ceviz

Ara
3 adet kuru kayısı

Öğle
100 gr ızgara et/tavuk/balık
1 tatlı kaşığı zeytinyağlı mevsim salatası
2-3 kaşık zeytinyağlı sebze yemeği
1-2 dilim kepek ekmek

veya
1 tatlı kaşığı zeytinyağlı ton balıklı/tavuklu veya peynirli salata

veya (ofiste yemek zorundaysanız)
2 porsiyon meyve+1 kase yoğurt veya Ton balıklı/peynirli/tavuklu kepekli sandviç+ayran

Ara
1-2 porsiyon meyve veya 3-4 kepekli bisküvi+1 dilim peynir
veya 1/2 simit +ayran veya 1 kepekli tost
veya 1 bardak süt+1-2 grisini

Akşam:
1 tabak sebze yemeği veya kurubaklagil yemeği veya sebzeli et sote
4-5 kaşık bulgur pilavı veya 1 dilim kepek ekmek
bol salata
1 kase yoğurt

Gece
1-2 porsiyon meyve

Devamını okuyun >>>

Meyveleri Kabuklarıyla Tüketin

Sıkça duyduğumuz "meyvelerin asıl vitamini kabuklarında" sözü gerçeği yansıtıyor. Uzmanlar, elma, armut, incir gibi kabuklu meyvelerin, güneşten sağladıkları renk maddelerindeki vitamin değerleri dolayısıyla kabuklarıyla tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arsan Bilişli, meyvelerin renk maddelerinin oluşması için güneş ışığı görmesi gerektiğini, bu sayede vitamin C ve glikozun oluştuğunu söyledi.
Meyvelerdeki renk maddelerinin tümünün, antikanserojen olduğu için kabuğuyla tüketilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Bilişli, şu bilgileri veriyor:
"Kabukları, meyvelerin doğal koruyucu unsurudur. Organik asitler yönünden çok zengindirler. Ancak, meyveler ne kadar yıkanırsa yıkansın zirai ilaç kalıntısı olabilir. Bu nedenle gıda güvenliği açısından kabuğunu soymak zorunda kalıyoruz. Elma, armut, incir gibi meyveler, güneşten sağladıkları renk maddelerindeki vitamin değerleri dolayısıyla kabuklarıyla tüketilmelidir."

Devamını okuyun >>>